Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Dilde kolay söylenen, terazide ağır gelen ve Rahman olan Allah’ın hoşuna giden iki söz vardır: Sübhanallahi ve bi-hamdihi sübhanallahi’l-azîm: Allah’ı, ilahlığına yakışmayan bütün sıfatlardan temizliyorum ve O’na hamd ediyorum. Yüce Allah’ı, ilahlığına yakışmayan bütün sıfatlardan temizliyorum.” [Buhârî, Daavât 65, Eymân 19, Tevhîd 58; Müslim, Zikir 31. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 60; İbni Mâce, Edeb 56.]
Yine Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Sübhanallah velhamdülillah velâ ilahe illallahu vallahu ekber” demek, üzerine güneş doğan her şeyden benim için daha kıymetlidir.” [Müslim, Zikir 32. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 128.]
Yine Ebû Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:
“Her gün yüz defa ‘La ilahe illallahu vahdehû lâ şerike leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve ‘ala külli şey’in kadîr’ diyen kimse, on köle azat etmiş gibi sevap kazanır; kendisine yüz sevap yazılır; yüz günahı bağışlanır; bu zikir onu o günün akşamına kadar şeytandan korur. Ondan daha çok zikreden kimse, bundan daha faziletli bir amel işlemiş olmaz.”
Allah Resulü sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir kimse günde yüz defa Sübhanallah ve bihamdihi derse, günahları deniz köpüğü kadar olsa bile bağışlanır.”[Buhârî, Bed’ü’l–halk 11; Daavât 64, 65; Müslim, Zikir 28. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 59, 62; İbni Mâce, Duâ 14.]
Ebû Eyyûb el-Ensârî (radıyallahu anh)’den rivayete göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kim on defa, ‘La ilahe illallahu vahdehû lâ şerike leh, lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü ve hüve ala külli şey’in kadîr’ derse, İsmail aleyhisselâmın soyundan dört kişiyi azad etmiş gibi sevap kazanır.”[Buhârî, Daavât 64; Müslim, Zikir 30. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 103.]
Ebû Zerr (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana şöyle buyurdular:
“Size Allah’ın en çok sevdiği kelimeyi haber vereyim mi? Allah’ın en çok sevdiği kelime “Sübhanallahi ve bi-hamdihi”dir. diye emretti.[Müslim, Zikir 85.]
Ebû Mâlik el-Eş’arî (radıyallahu anh)’den rivayete göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Temizlik imanın yarısıdır. ‘Elhamdülillah’ duası teraziyi doldurur, ‘Sübhanallah ve’l-hamdülillah’ zikri ise göklerle yer arasındaki boşluğu iyi amellerle doldurur.”[Müslim, Tahâret 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 86.]
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) selam verip namazı bitirince üç defa istiğfar ederdi. “Allah’ım, selam ve bereket senin üzerine olsun. Allah’ım, selam ve esenlik sendendir. Azamet ve cömertlik sahibi Allah’ım, sen çok iyilik ve bereket bahşedensin.” derdi.
Hadisin râvilerinden Evzâî’ye göre:
– İstiğfar nasıl yapılır diye sorulduğunda:
– Estağfirullah, estağfirullah Demek oluyor ki, dedi.[Müslim, Mesâcid 135, 136. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Vitir 25; Tirmizî, Salât 108; Nesâî, Sehv 81, 82; İbni Mâce, İkame 32.]
Yine Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kim her namazın ardından otuz üç defa Sübhanallah, otuz üç defa Elhamdulillah, otuz üç defa Allahu Ekber der ve yüze tamamlarsa, La ilahe illallahu vahdehü la şerike leh, lehu’l-mülkü ve lehu’l-hamdü ve hüve ‘ala külli şey’in kadir der. Allah’tan başka ilah yoktur; sadece Allah vardır. O birdir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur ve hamd O’nadır. O, her şeye kadirdir.” “Bunu söylerse, günahları deniz köpüğü kadar olsa bile bağışlanır.”[Müslim, Mesâcid 146. Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 96.]
Muaz (radıyallahu anh)’dan rivayete göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onun elinden tuttu ve şöyle buyurdu:
“Mu’az! Allah’a yemin ederim ki, seni gerçekten seviyorum,” dedi. Sonra sözlerine şöyle devam etti: “Mu’az! Sana her namazdan sonra şu duayı okumanı tavsiye ediyorum: Allahumme einni ala zikrike ve shukrike ve husni ibadetik: Allah’ım! Seni hatırlamama, nimetlerine şükretmeme ve Sana layık olduğum şekilde ibadet etmeme yardım et!”[Ebû Dâvûd, Vitir 26. Ayrıca bk. Nesâî, Sehv 60.]
Ebû Zerr (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Her biriniz, her eklemi için günde bir defa sadaka versin. Bu sebeple her tesbih sadakadır, her hamd sadakadır, her tehlil (lâ ilâhe illallah demek) sadakadır, her tekbir sadakadır, iyiliği tavsiye etmek sadakadır, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rekât namaz da onların yerine geçer.”[Müslim, Müsâfirîn 84, Zekât 56. Ayrıca bk. Buhârî, Sulh 11, Cihâd 72, 128; Ebû Dâvûd, Tatavvu` 12, Edeb 160.]
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Yüce Allah buyuruyor ki: Ben kulumun beni zannettiği gibiyim. Beni zikrettiğinde, onunla beraberim. Eğer beni yalnız zikrederse, ben onu yalnız zikrederim. Eğer beni bir toplulukla zikrederse, ben onu daha hayırlı bir toplulukla zikrederim.”[Buhârî, Tevhîd 15; Müslim, Zikir 2, 19, 50; Tevbe 1. Ayrıca bk. Tirmizî, Daavât 131; İbni Mâce, Edeb 58.]
Cabir (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Kim, ‘Sübhanallahi ve bi-hamdihi’: Allah’ı, O’na yaraşır olmayan bütün sıfatlardan tenzih ederim ve O’na hamd ederim’ derse, cennette onun için bir hurma ağacı dikilir.”[Tirmizî, Daavât 60. Ayrıca bk. İbni Mâce, Edeb 56.]
İbn Mes’ud (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“İsra gecesi İbrahim (a.s.) ile karşılaştım. Bana şunları söyledi:
Ey Muhammed! Ümmetine selamlarımı ilet ve onlara cennetin toprağının güzel, suyunun tatlı, arazisinin geniş ve düz, ağaçlarının ise ancak “Sübhanallah ve’l-hamdu lillah, velâ ilahe illallahu vallahu ekber” olduğunu bildir.[Tirmizî, Daavât 59.]
Bir yanıt bırakın