Vekaleten Hacca Gitmek Üzere Resmi İşlem Yaptırıp, Kendi Adına Hacca Gitmek Caiz Midir

Yeni Haber Merkezi

Hac, hür, akli dengesi yerinde, erginlik çağına ulaşmış, sağlık, maddi imkânlar ve yol güvenliği açısından hac ibadetini yapabilecek durumda olan Müslümanlara farzdır. Bu şartları taşıyan kişi, mümkün olduğu sürece bu yükümlülüğünü gecikmeksizin yerine getirmelidir. Hacca gitmesi farz olan bir kişinin bizzat hac yapabilmesi için sağlıklı olması, tutukluluk, yurtdışına çıkış yasağı gibi engellerinin bulunmaması ve yolun güvenli olması gerekir. Hacca dayanamayanlar veya hacca gidecek kadar hasta olanlar ve yaşlılar, farz olsa bile hac yapmakla yükümlü değildirler. Bu durumda olanlar, şartların yerine getirilmesi halinde hacca bizzat gidebilirler. Şartlar sağlanmadığı takdirde haccın kendi yerlerinde yapılması için ücret gönderirler.

Hac, Kur’an adasında olsa bile, maddi imkanı olmayanlara farz değildir. Bu kişilerin hacca gitmeleri veya bulundukları yerlere para göndermeleri zorunlu değildir. Söz konusu kişiler adına vekaleten hacca gitmek için resmi işlem yapan ve onlar adına fiilen hac yapan kişiler, haccın şartlarını ve şartlarını yerine getirirlerse hac yükümlülüğünden kurtulurlar. Ancak bu ibadetin yerine getirilmesi sırasında yalan beyanlara başvurulmakta ve bu şekilde hacca başkasının gelmesi engellenerek kişilerin hakları ihlal edilmektedir. Ayrıca adına vekalet yoluyla hac yapmak üzere resmi işlem yapılan kişi, daha sonra imkanını bulsa dahi hakkını kullanmış sayılacak ve bir daha hacca gidemeyecektir. Hac gibi önemli bir ibadetin, yalan beyan gibi meşru olmayan yollara başvurularak, kişilerin haklarına tecavüz edilerek yerine getirilmesi caiz değildir.

Dolayısıyla bu tür yollara başvuran ve yardımcı olan tüm taraflar sorumlu olacaktır. Samimiyetle, ihlasla yapılması gereken bir ibadetin bu tür haram yollardan zarar görmemesi gerekir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*