Tat sensörleri ağızda dil, damak ve yanaklarda bulunur. Ancak yaşlandıkça sayıları azalmaya başlar. Sağlıklı bir yetişkinin ağzında yaklaşık 9 bin tat algılayıcı bulunur. Ayrıca yetişkinlerde tat algılayıcıları genellikle dilde bulunur. Bu etkilerden dolayı çocukların tat algılama yeteneği yetişkinlere göre daha gelişmiştir. Özellikle 60 yaşından sonra tat algısı azalmaya başlar. Önce tatlı ve tuzlu tatlara, ardından ekşi ve acı tatlara karşı hassasiyet azalır.
Anne sütü şekerli olduğu için bebekler bu tada karşı hassastır. Tuzlu tat algısı dördüncü aydan itibaren oluşmaya başlar. Araştırmalar çocukların tuzlu ve şekerli yiyecekleri acı ve ekşi yiyeceklerden daha çok sevdiğini gösteriyor. Bilim insanları, acı tadın yaratabileceği “tehlikeli ve zararlı” algısı nedeniyle çocukların acı yiyeceklere verdiği olumsuz tepkinin içgüdüsel olabileceğini düşünüyor. Ancak ilerleyen yaşlarda beslenme alışkanlıklarının yiyecek tercihlerini belirlediği söylenebilir.
Ağızda bulunan çok sayıda tat sensörü, farklı tatların daha net algılanmasını sağlar. Ancak tek başına tat, bir yiyeceğin nasıl algılanacağını belirlemez. Kokunun da tat algısı üzerinde önemli bir etkisi vardır. Tat algısı gibi koku algısı da anne karnında gelişmeye başlar ve yaş ilerledikçe hassasiyeti azalır. Bu nedenle çok belirgin kokusu olan yiyecekler çocukları rahatsız edebilir.
Bir yanıt bırakın