Bakara Suresi 28 Ayet Tefsiri Meali ve Arapça Yazılışı

Yeni Haber Merkezi

Medine döneminde inmiştir. Kur’an-ı Kerim’in en uzun suresidir ve 286 ayettir. İsim, 67-73. ayetlerde “bakara (sığır)” Kelimesinden alır. Surede İslam hukukunun ana konularına ilişkin pek çok hüküm yer almaktadır.

Bakara Suresi 28. Ayetin Yazılışı

Siz ölmüşken ve O sizi diriltmişken, nasıl olur da Allah’ı inkar edersiniz? Sonra sizi öldürecek, sonra sizi diriltecek ve sonra O’na döndürüleceksiniz.

Bakara Suresi 28. Ayet Anlamı

Siz cansızken ve O size hayat vermişken, nasıl Allah’ı inkar edersiniz? Sonra sizi öldürecek, sonra sizi diriltecek, sonra da O’na götürüleceksiniz.

Bakara Suresi 28. Ayetin Tefsiri

İnsanın kendi bedeninde, yakın ve uzak çevresinde (evrende), Allah’ın varlığını ve birliğini gösteren sayısız işaret ve deliller bulunmaktadır. Bunlardan biri, insanın yaratılıp diriltilmesi, sonra da zamanı gelince öldürülmesidir. Bir taş yerinden kıpırdasa ya da bir yerde bir ot yetişse, insanoğlunun aklına, taşı yerinden oynatıp oraya otu ekeni gelir. İnsan hayatı ve yapısı, bir taşın hareketiyle ve bir çimin büyümesiyle karşılaştırılamayacak kadar karmaşık, büyük, incelikli, sanatsal, düzenli, hesaplı ve gizemlidir. İnsanları ve hayatı düşünüp de Allah’a ulaşamamak için insanın kalbinin mühürlenmesi, zihninin nefs, şeytan ve yanlış eğitim tarafından perdelenmesi ve şartlandırılması gerekir.

Doğum ve ölüm gözümüzün önünde gerçekleşiyor, bunları inkar etmek mümkün değil. Allah’ın peygamberleri, insanın öldükten sonra diriltileceğini, bu dünyada yaptıklarının hesabını vereceğini, hesap sonucuna göre kendisine muamele edileceğini bildirmişlerdir. Doğal (doğal, bozulmamış, koşulsuz) akıl bu haberi kabul etmeye ve inanmaya engel değildir. Tam tersine, yokken yaratan ve dirilten Zât’ın, öldürdükten sonra yeniden diriltmesinin daha kolay olacağını, akıl, benzetme yöntemiyle kolayca anlayıp kabul eder.

Burada insanların “cansız bir varlık” (kelimenin tam anlamıyla “ölü”) iken diriltildiği, daha sonra öldürülüp yeniden diriltilecekleri belirtilmektedir. Başlangıçtaki “ölümden diriliş” ifadesi, bazı insanların aklına, ilk ölüm halinden önce hayatın olması gerektiği fikrini getirmiştir. Buradan insanların defalarca öldüğü ve başka bir bedende yeniden doğduğu (reenkarnasyon) inancı ortaya çıktı. Bu inancı Kur’an-ı Kerim’den ve hadislerden çıkarmak veya ispat etmek mümkün değildir.

Çünkü bir başka ayette inkarcılar şöyle diyorlar: “Ey Rabbimiz! Bizi iki kez öldürdün, iki kez dirilttin. Artık günahımızı itiraf ettiğimize göre, çıkış yolu yok mu? (Mü’min 40/11) diyecekleri rivayet edilmiştir. 28. ayeti “Kuran’ın ayetleri birbirini açıklar” ilkesinden yola çıkarak ele alırsak, “peş peşe defalarca ölmek ve her seferinde farklı bir bedende doğup yeniden dirilmek” şeklinde anlamak tutarlı olmaz. “.

Mü’min Suresi’nde mana verilen ayete göre, “Ölmek de ikidir, diriliş de ikidir.” Bu ayeti aynı olayın iki farklı açıdan açıklaması olarak ele aldığımızda şu anlam ortaya çıkıyor: İnsanlar yaratılmadan önce, doğmadan önce yoklar ve bu bakımdan ölü gibidirler. Önce bu ölülere, yani helak olanlara varlık ve hayat verildi. Bu “ilk diriliş”tir.

Sonra dünya hayatını tamamlayanlar ilk ölümü tattı. Tüm dünya insanlarının ve dünyanın hayatları sona erip kıyamet geldiğinde yeryüzünde hayat kalmamıştı. Sûra arkadan üflendi ve bütün insanlar diriltilip ahiret hayatına başladılar. Bu “ikinci diriliş”tir. Özetle, insanlar yokluktan yaratılmış, yeryüzünde bir kez ölmüş, kıyametten sonra ikinci kez dirilmiştir; İki ölüm ve iki diriliş de bundan ibarettir. Bu ayetin “Diri iki kez ölür ve her ölümden sonra bir kez diriltilir” şeklinde ifadesinden bir anlam çıkarılabilir.

Buna göre diri olan, eceli gelince ölür, sonra kabirde dirilir; İlk sorgudan sonra tekrar ölür ve kıyametten sonra dirilir (Ebü’l-Muîn en-Nesefî, Tebsıratü’l-edille, II, 764). Yoktan yaratmayı ve diriltmeyi “ölmekten diriltme” olarak adlandırmak mecaz olduğundan, asıl ölüp iki kez dirilme olgusu da Mü’min Suresi’ndeki ayette anlatılmaktadır. Ölüm ve dirilişle ilgili ayetler nasıl yorumlanırsa yorumlansın, ölüm ve dirilişin iki vakitten ibaret olduğu sonucu değişmez.

Bu gerçek aynı zamanda reenkarnasyon inancıyla da çelişmekte ve bunun doğru olmadığını ortaya koymaktadır. Ayrıca pek çok ayet ve hadislerle açıklanan insanın yaratılış amacı, dünya hayatının mantığı ve hikmeti, öldükten sonra diriltileceği ve dünyada hak ettiği şekilde mükâfat veya ceza alacağı, yol ve yolları anlatılmaktadır. İnsan ruhunu eğitmek ve kâmil bir insanın olgun ruhu haline gelmek için gösterilen çareler vb. Bu konulardaki bilgiler, reenkarnasyon inancının İslam’a aykırı olduğunun kesin delilidir. Reenkarnasyonun hiçbir akli veya bilimsel delili yoktur.

Dünyada yaşayan 6 milyar insanın daha önce başka bir bedende yaşadıklarına dair hiçbir bilgisi ve bilinci yoktur. Bu gerçekler karşısında bazı kişilerin hipnoz veya telkin altında bazı bilgileri sanki geçmişlerine aitmiş gibi vermelerinin başka açıklamaları da olmalıdır. Nitekim kolektif bilinç, rüya benzeri görüntüler, şeytanlarla temas, hafıza oyunları gibi teorilerle bu tür açıklamalar yapılıyor.

Kaynak: Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 95-97

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*