Anne Sütü Demir İçeriği Bebeğe Geçer mi

Yeni Haber Merkezi

Anne sütünde demir eksikliği vardır. Ancak bu durumun bebeğe zararı değil faydası vardır. Bebeklerin yaşamının ilk 8 ayı boyunca bebeğin karaciğerinde kan yapılır. İnsan kemik iliği daha sonra aktif hale gelir ve kan üretimini üstlenir. Bebek bağırsakları demire duyarlıdır; Bebekler karaciğerlerinde 6-7 ay yetecek kadar demir depolanmış olarak doğarlar. .. İlginç değil mi?

Anne sütü, her yıl milyonlarca çocuğun ölümünü önleyen, besleyici, ekonomik, hiçbir yan etkisi olmayan ve bebeğe verildiğinde herhangi bir özel işlem gerektirmeyen steril, ideal bir besindir; Bu doğal bir bağışıklık kazanma yöntemidir. Altı ay boyunca tek başına emzirmenin ve ardından tamamlayıcı besinlerle birlikte beslenmenin çocuk sağlığı üzerindeki olumlu etkileri tartışmasız kabul edilmektedir. Anne sütü yaşayan bir sıvıdır. İçeriği çocuğun yaşına ve fizyolojik durumuna göre değişir.

Anne sütünün içeriği

Anne sütünün bileşimi, sütün verildiği döneme, emzirmenin başında mı yoksa sonuna doğru mı alındığına, günün hangi saatinde alındığına, annenin beslenme durumuna, emzirmenin emzirme döneminde olup olmadığına bağlı olarak değişmektedir. Bebek zamanında doğmuşsa, prematüreyse veya düşük doğum ağırlığına sahipse.

Proteinler: Anne sütünde dokuz ana protein fraksiyonunun olduğu gösterilmiştir. Kolostrum daha fazla protein içerir. Bu protein besin açısından oldukça faydalıdır ve bebeğin ilk 4-6 ay ihtiyacını karşılar. Biyolojik değeri yüksek olan protein anne sütünde inek sütüne göre daha yüksektir ve inek sütünün alerjen kısmı anne sütünde bulunmamaktadır. Anne sütü yüksek düzeyde protein yapı taşları yani amino asitler içerir. Anne sütünde bulunan bir madde meme bezlerinde süt şekerinin sentezine yardımcı olarak sütün daha lezzetli olmasını sağlar. Anne sütünün yapısı yenidoğanın sindirim sistemi fonksiyonlarına daha uygundur.

Anne sütünde protein kullanımını artıran maddeler vardır. Bunlar aynı zamanda anne sütündeki demir emilimini de arttırır.

Karbonhidratlar: Süt şekeri laktozdur. Yavaş ve kolay sindirildiği için bebeğin kan şekeri iyi düzenlenir. Anne sütündeki laktoz annenin beslenmesinden etkilenmez. Laktoz kalsiyum emilimini etkiler. Laktozun galaktoz kısmı yağlarla birleşerek bebeğin beyin dokusunun gelişmesini sağlar. Laktoz ayrıca bağırsakta zararlı olmayan mikroorganizmaların çoğalmasına da neden olur (prebiyotik etki). Bu, bağırsak enfeksiyonlarını önemli ölçüde azaltır. Alerjenik proteinleri kontrol altına alarak bağışıklık sisteminin gelişimini uyarır ve alerjiye yatkınlığı önler.

Yağlar: Yağlar yeni doğmuş bir bebeğin birincil enerji kaynağıdır. Anne sütünün sağladığı enerjinin %40-50’si yağlardan gelir. Bu yağlar bebeğin beyin gelişimi için gerekli olan yağ asitlerini sağlar. Hücrelerin zar yapısına girerek sütteki bazı vitamin ve hormonların taşıyıcısı olur. Doğumdan sonraki ilk beş günde sütte yani kolostrumda %2 olan yağ konsantrasyonu, 5-15. günler arasında (geçiş dönemi sütü) %2.5-3g’a, doğumdan sonraki ilk beş günde ise %3.5-4.5g’a ulaşır. Süt 15. günden sonra salgılanır ve sabit kalır. Sabahları düşük olan yağ seviyeleri günün ilerleyen saatlerinde artar. Emzirme dönemi sonunda yağ içeriği artarak tokluk sağlar. Böylece tok olan bebek memeden ayrılır ve obezite riski ortadan kalkar.

Beyin ve sinir sistemi gelişimi ile göz retina fonksiyonları için gerekli olan doymamış yağ asitleri anne sütünde yüksek miktarda bulunur.

Mineraller: Anne sütündeki mineral miktarı annenin beslenmesine göre çok fazla değişiklik göstermez. Anne sütünde potasyum, sodyum (tuz) ve kalsiyum oranları ile diğer mineraller kompleks bileşikler halinde bulunur. Anne sütünde kalsiyum emilimi yüksektir (%55), inek sütünde veya inek sütünden hazırlanan hazır mamalarda ise emilim oranı %38 civarındadır.

Anne sütündeki demir düzeyi düşük olmasına rağmen emilim oranı yüksek ve biyolojik faydası oldukça yüksektir. Bu nedenle anne sütüyle beslenen bebeklerde ilk altı ayda demir eksikliği gelişmez. Gerektiğinde emzirme döneminde annenin demir depoları bebeğin yararına kullanılır. Anne sütündeki düşük sodyum, henüz tam olarak gelişmemiş böbrek fonksiyonlarına uyum sağlar.

Anne sütünde de çinko bulunur ve ilk beş gündeki süt çinko açısından oldukça zengindir. Anne sütüyle beslenen bebeklerde bakır eksikliği görülmez. Diş ve kemik dokusunun gelişimi için gerekli olan anne sütündeki florür miktarı 0,02 ppm’dir. Bu miktar bir bebek için yeterli olmayabilir. Bölgedeki su kaynaklarının florür açısından fakir olması durumunda o bölgedeki bebeklere 6. aydan itibaren günde 0,25 mg florür ilavesi yapılması öneriliyor.

Vitaminler: Anne sütündeki D ve K vitaminleri dışında yağda ve suda çözünen vitaminlerin miktarları bebekler için yeterlidir.

Suda çözünen vitaminlerin (C, B grubu vitaminleri) düzeyleri annenin son dönemdeki beslenmesiyle ilişkilidir. Yağda çözünen vitamin düzeyleri (FDAC), hem annenin geçmiş beslenmesini hem de güncel beslenme özelliklerini yansıtır. Vejetaryen anne sütüyle beslenen çocuklarda B12 eksikliği ve buna bağlı anemi gelişebilir.

Anne sütüyle beslenen çocuklarda, bebeğin güneş ışığından yeterince faydalanmaması durumunda raşitizm gelişebilir. Bu nedenle ilk yılın 15-20. gününden itibaren günde 400 IU D vitamini verilmesi önerilir.

Anne sütündeki K vitamini yenidoğanın ihtiyacını karşılayamadığı için bebeklere doğumda 1 mg K vitamini verilir. Daha sonraki dönemde K vitamini ihtiyacı anne sütü ve bağırsak bakterileri tarafından sentezlenen K vitamini ile karşılanır.

Anne sütünün böbreklere olan yükü inek sütüne göre 1/3 daha azdır. Bu durum yenidoğanda böbrek fonksiyonlarının henüz tam olarak gelişmemiş olması ile uyumludur.

Büyüme Faktörleri: Anne sütünde sindirim ve solunum sistemleri başta olmak üzere birçok organ sisteminin büyüme ve gelişmesini düzenleyen büyüme faktörleri bulunmaktadır. Sütte bu faktörlerin en yüksek olduğu dönem ilk 5 gün yani kolostrum dönemidir.

Büyümeyi hızlandıran “epidermal büyüme faktörü” en yüksek konsantrasyonda anne sütünde bulunur.

Sinir büyüme faktörü, sinir hücrelerinin canlılığının korunmasında esastır ve anne sütünde bulunur.

Anne sütü ayrıca insülin, insülin benzeri büyüme faktörü, meme kaynaklı büyüme faktörü, kan oluşumuyla ilgili bazı faktörler ve interferon gibi koruyucu ve büyümeyi düzenleyici faktörleri de içerir.

Enzimler: Anne sütünde sindirime yardımcı olan 20’den fazla enzim vardır. Bu maddelerin bir kısmı bebekte sindirimi kolaylaştırırken bir kısmı da vücuttaki mikropların nötralizasyonu sırasında hücresel düzeyde destek sağlar. Enzimlerin en önemlisi lipazdır.

Lipaz, özellikle sindirim sistemi tam olarak gelişmemiş prematüre bebeklerde yağların sindirilmesinde ve emilmesinde önemli rol oynar. Anne sütündeki lipaz paraziter hastalıkları önleyici etkiye sahiptir.

Anne sütüyle beslenen çocuklarda enfeksiyonlara karşı önemli bir koruma sağlanır. Bu, bebeğin antibiyotik kullanımını önemli ölçüde azaltır.

Anne sütünde de hormonlar bulunmaktadır ve bu hormonların rolleri araştırılmaktadır. Ayrıca anne sütünde henüz tespit edilmemiş ancak var olduğu düşünülen pek çok faydalı faktör ve faydalı etki bulunmaktadır. Annelerin bebeklerine verebilecekleri en güzel hediye onları kendi sütüyle beslemektir. Ailelerin annelere verebileceği en büyük destek, onlara stressiz, huzurlu ve şefkatli bir ortam sağlayarak süt salgılanmasına katkıda bulunmaktır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*