Maneviyat Büyüklerinin Duası ve Anlamı

Yeni Haber Merkezi

Hz. Cafer-i Sadık’ın dua ve niyazlarına baktığımızda kalbindeki Allah korkusunun ve takva duygusunun ne kadar yüksek olduğunu hemen anlarız.
Cafer-i Sadık (ra) şöyle derdi:

“Takvadan daha hayırlı bir rızık, susmaktan daha güzel bir şey, cehaletten daha zararlı bir düşman, yalandan daha şiddetli ve şiddetli bir hastalık yoktur.”[1]

Ramazan ayının sonunda şu duayı yapardı:

“Ey Ramazan’ın Rabbi ve Kur’an’ı indiren Allah’ım! Bu, Kur’an’ın indirildiği Ramazan ayıdır ve sona ermek üzeredir. Ey Rabbim, günahlarımın bağışlanmasından önce şafağın sökmesinden veya Ramazan’ın geçmesinden Senin Keremli Varlığına sığınırım!”[2]

TALBİYE GETİRİRKEN YÜZÜNÜN RENGİ DEĞİŞTİ

İmam Malik (ra) anlatıyor:

“Cafer es-Sadık (ra) ile Hacca gittim. Telbiye okumak istediğinde yüzü renk değiştirdi ve titremeye başladı. Ona dedim ki:

“-Ne oldu ey Allah Resulünün oğlu?” Diye sordum.

“-Telbiye getirmek istediğim zaman bu hale geldim.” diye emretti.

“Peki seni ne durduruyor?” Diye sordum.

«–“Evet, kulum!”dan başka bir söz duymaktan korkuyorum.” diye cevap verdi.[3]

RUHSAL YAŞLILAR TARAFINDAN YAPILAN DUA

Hazreti Cafer es-Sadık’ın dualarına ve dualarına baktığımızda, kalbindeki Allah korkusunun ve takva duygusunun ne kadar yüksek olduğunu hemen anlayabiliriz. Hatta bir keresinde şu duayı yapmıştır:

“Allah’ım! Sana itaat etmekle beni şereflendir! Sana isyan etmekle beni rezil etme!

Allah’ım! Bana lütfundan bol bol ihsan ettiğin nimetlerle, rızkını daralttığın kimselere de ihsanda bulunmayı bana nasip eyle!”

Bu duayı duyan salih kimseler şöyle dediler:

“-Bu, ileri gelenlerin (manevi büyüklerin) duasıdır.” dediler.[4]

[1] Ebû Nuaym, Hilye, III, 196.

[2] İbnü’l-Cevzî, et-Tabsîre, II, 103.

[3] İbnü’l-Cevzî, et-Tabsîre, II, 142.

[4] Ebu Nuaym, Hilya, III, 196; Mizzi, age, V, 91.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altın Zincir, Erkam Yayınları

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*