Tahrij Tef’il suresinde dışarı çıkmak anlamına gelen “harece” fiil kökünden gelen bir mastar olan Tahric, hadis ilminde iki anlamda kullanılmaktadır. Biri rivayet, diğeri hadislerin kaynağını göstermektir. Anlatma anlamına gelen Tahrij, aynı kökten türeyen ihracatın karşılığı olarak kullanılmakta olup, bir hadisin kitapta sıfatlarıyla birlikte nakledilmesi anlamına gelmektedir.
Bazı kitaplarda bir hadis verildikten sonra harrecehu fulânun veya ahrecehu fulânun deniliyorsa, bu, o hadisin o kişi tarafından kendi adına rivayet edildiği anlamına gelir. Bu anlamda daha çok Mağrip alimleri tarafından kullanılmıştır. Tahrir’in ikinci manası ise, bir kitaptaki hadisleri tek tek inceleyerek, diğer hadisleri göstererek her birinin sahihliğini ortaya koymaktır.
Bir bakıma bu, herhangi bir yazarın kitabındaki hadislerin kaynaklarını tek tek gösterip, varsa diğer rivayet kaynaklarını da işaret ederek bunların sıhhatini ortaya koymaktır. Hadis alimleri, hadisle ilgili olsun veya olmasın bazı ünlü kitaplarda yer alan hadislerin transkripsiyonuyla ilgili kitaplar yazmışlardır.
İmam Gazâlî’nin İhyâ’u Ulûmi’d-Dîn adlı eserindeki hadislerin transkripsiyonu olan El-Irâkî’nin Tahrîcu Ahâdîsi İhya adlı eserinden Kasım b. Kutluboğa’nın Tuhfetu’1-Ahyâ min Tehârîci Ahâdîsi İhya’sı ve ez-Zeylaî’nin el-Hidaye hadislerini derlediği Nasbu’r-Rayesi’si konunun önemli örnekleridir. Bazıları da hadislerin kaynaklarıyla birlikte güvenilir hadis kitaplarından rivayet edilmesini tahric olarak adlandırmaktadır. Bu manaların tamamını içeren hadisleri derleyen âlime Muharrik denir.
Bir yanıt bırakın