Ümmü Halid radıyallahu anha, Müslüman bir ailede doğup büyümüş, inançlarını yaşamak için Mekkeli müşriklere karşı savaşmış ve sonunda Habeşistan topraklarına hicret etmiş bir hanımdır!..
Habeşistan Kralı’nın Peygamberimiz Muhammed (sav)’e selamını getiren kervanın arasında yer alan mutlu bir hanımefendi…
Peygamberimize gönderilen elbiseyi kendisine hediye eden, iman sevdalısı Fahr-i Kainat aleyhisselam!..
Cennetle müjdelenen meşhur sahabe Zübeyr ibni Avvam’ın hanımı!
Habeşistan’da doğdu. Gerçek adı Emet’tir. “Ümmü Halid” onun damgasıdır. Babası Halid ibni Said, annesi Humeyne’dir. Mekke’den Habeşistan’a göç eden ilk kervanla anne ve babası hicret etti. Ümmü Halid (r.anha) da orada doğmuştur. Gençlik yıllarına kadar burada kaldılar.
Ümmü Halid (r.anha), Habeş Kralı Necaşi’nin Hz. Muhammed (sav)’e selamını getiren bir kervanla deniz yoluyla seyahat eden şanslı bir hanımdır. Bu yolculuk şu şekilde gerçekleşti:
Habeşistan’da bulunan Ümmü Habibe radıyallahu anha, mürted kocasının önünde eğilmedi, imanından taviz vermedi ve kocası öldükten sonra yalnız kaldı. Allah Resulü (s.a.v.), Necaşi’ye bir mektup göndererek, iman fedaisi olan bu muhacir hanım sahabiyle evlenmesini istedi. Peygamberimizin isteğini hemen yerine getirdi.
Annemiz Ümmü Habibe (r.anha), Ümmü Halid’in babası Halid ibni Said’i (ra) vekil olarak atadı. Hükümdar da düğününü gıyaben yapmış, birçok hediye hazırlatmış, Müslümanlardan bir kafile oluşturarak onları özel bir gemiyle Arabistan’a göndermişti.
Hükümdar bizzat iskeleye gelerek mürettebata veda etti ve şöyle dedi: “Hepiniz Allah Resulü’ne selamlarımı iletin” dedi. Ümmü Halid bint Said (r.anha) da onların arasındaydı.
Ümmü Halid (r.anha) Arabistan’a geldiğinde babasıyla birlikte Resûlullah’ı (s.a.v.) ziyarete gitti. Bu konudaki anısını şöyle anlatıyor:
“Babamla birlikte Peygamber Efendimizi (s.a.v.) ziyarete gittim. Sarı bir elbise giymiştim. Peygamberimiz bu elbiseye işaret ederek; “Seneh!.. Seneh!..” dedi. Bu kelime Habeş dilinde “güzel, güzel” Bu şu anlama geliyordu. “Bize bu şekilde iltifat etti.”
İki Dünyanın Güneşi Efendimiz, bütün yoldaşlarını sevgisiyle doyururdu. Fırsatları bulur ve onlara iltifat ederdi. Aldığı hediyeleri onlara verirdi. Bir gün kendisine birkaç elbise getirildi. Bunların arasında bayrak dokumayı andıran siyah işlemeli bir elbise de vardı. Bunu arkadaşlarından birine verecekti. Peki kime?.. Ümmü Halid (r.anha) bu hatırayla ilgili hadisi şöyle nakletmektedir:
Ümmü Halid Bintu Halid İbni Sa’id İbni’I-As anlatıyor:
“Resûlullah (sav)’a lekeli siyah bir elbise getirildi.
“Sizce bunu kim giymem uygun olur?” dediler.
Çevresindekiler susmuş, kimse ses çıkarmamıştı. Peygamberimiz (sa):
“Bana Ümmü Halid’i getirin!” dediler.
Beni ona götürdüler. Elbiseyi alıp kendi eliyle üzerimi örttü. Ve daha sonra:
“Giyin, giyin!” Bunu iki kez tekrarladılar.
Elbisenin üzerindeki sarı yeşil örgülere, siyah kumaşın beneklerine bakıyor, eliyle beni işaret ediyor ve şöyle diyor:
“Ey Ümmü Halid! Seneh!.. Seneh!.. Güzel!.. Güzel!..” “Bu sana çok yakışmış” diyordu.
“Sen”; Habeş dilinde “güzel” Bu şu anlama geliyordu. (Buhari, Libas 22, 32,188; Menâkıbu’l-Ensar 37, Edeb 17; Ebu şâvud, Libas 1.)
Ümmü Halid (r.anha), Aşere-i Mübeşşere’nin meşhur sahabesi Zübeyr ibni Avvam (ra) ile evlendi. Bu evliliğinden Halid ve Ömer adında iki oğlu oldu. Bundan sonra Ümmü Halid ismiyle tanındı.
Allah ondan razı olsun. Rabbimiz hepimize şefaatlerini nasip etsin. Amin.
Mustafa Eriş
Altınoluk Dergisi
2008 – Ağustos, Sayı: 270, Sayfa: 051
Bir yanıt bırakın