Vekalet Yoluyla Hac Yapılabilir mi? Şartları nelerdir

Yeni Haber Merkezi

Hacca gitmesi farz olan kimsenin, sağlık, yaşlılık vb. masraflarını karşılama hakkı vardır. Bir sorun nedeniyle haccını bizzat yapamayacak durumda ise, vekaleten başkasını hacı yapması için gönderebilir. Bu kimselerin hayattayken bir kimseyi vekil (mükafat) olarak göndermeleri mümkün olduğu gibi, öldükten sonra da mirasçılarına, onlar adına kefaret haccı yapmalarını vasiyet etmeleri mümkündür (Kâsânî, Bedâi’, II, 212).

Bu hüküm hadislere dayanmaktadır. Hz. Peygamberimiz (asm), vefat eden yakınları veya yaşlı büyükleri adına hac yapıp yapamayacaklarını soran kişilere, bu yakınlar için hac ibadeti yapabileceklerini söylemiştir (Buhârî, Hac, 1; Müslim, Hac, 407; Tirmizî, Hac, 86-87; İbn Mâce, Menâsik, 9-10).

Bir kişinin kendi yerine bir temsilci (ücret) göndererek hac yapabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir:

A) Adına hac yapılacak olan (ücreti gönderecek) kişi için haccın önceden farz olması gerekir.

B) Adına hacca gidilecek kişinin ölmüş olması veya yaşlılık veya iyileşme ümidi olmayan hastalık gibi nedenlerle hac ibadetini bizzat yapamayacak durumda olması gerekir.

C) Ödemenin gönderileceği kişinin Müslüman, aklı başında ve ergenlik çağında olması gerekir.

D) Ücret gönderilen kişinin hac masrafları gönderen tarafından karşılanmalıdır.

e) Temsilciden hac masrafları dışında herhangi bir ücret alınmamalıdır.

F) Adına hac yapılan kişinin, vekilden haccı kendi adına yapmasını istemiş olması gerekir. Başkası adına izinsiz veya izinsiz yapılan hac, o kişiye olan hac borcunu ödemez. Ancak mirasçının ölen adına yaptığı hac bu hükmün dışındadır. Ölen kişinin vasiyeti olmasa dahi mirasçının onun adına yaptığı hac geçerlidir.

G) Temsilci hac ibadetini bizzat yerine getirmelidir.

H) İhrama girerken vekilin yalnızca gönderen adına niyet etmesi gerekir.

Ben) Temsilci, göndericinin isteğine uymak ve talep ettiği hac ibadetini yerine getirmek zorundadır.

J) Avukat müvekkilin memleketinden yola çıkmalıdır.

k) Vekil, gönderen adına yapılacak ritüelleri tamamlamadıkça kendisi için umre yapmamalıdır (Kâsânî, Bedâi’, II, 212-215; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtar, IV, 14-18).

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*