Hünsa Amr İbni Eş Şerid Kimdir Hayatı

Yeni Haber Merkezi

Asıl adı “Tamadar”dı ve zekası, zekâsı, düşünceliliği ve güzelliği nedeniyle kendisine “Hünsa” lakabı verildi. Hünsa, Arapçada dişi ve güzel geyik anlamına gelir. Necid’de yaşadı. Babası, Kays kabilesinin Banu Süleyman kolundan ünlü şair Amr ibn-i Eş-Şerid ibn-i Rubah ibn-i Yekda ibn-i Atiyye ibn-i İmreül-kays’tı.

Evlilik ve Çocuklar

İlk evliliğini Banu Suleym kabilesinden Rivaha ibn-i Abdul-Aziz Selmi adında bir adamla yaptı. Onun ölümünden sonra Mirdas ibn-i Abi Amir ile evlendi. İlk kocasından Abdullah adında tek bir oğlu oldu. Yezid ve Muaviye adında oğulları ve ikinci kocasından Umrah adında bir kızı oldu.

İslam’a bağlılık

Peygamberlik güneşi Mekke’de doğup dünyayı aydınlattığında Hz. Hunsa ve kabilesinden birkaç kişi Medine’ye geldiler ve huzur ve mutluluğa kavuştular. İslam’ın şerefine kavuşmakla şereflendiler. Allah Resulü (s.a.v.) Hunsa’nın şiirlerini çok dinledi ve onun belagat ve akıcılığına hayran kaldı ve takdir etti.

Genel Koşullar

Döneminin ünlü şairlerindendir.
İlk başlarda bir veya iki şiir yazıyordu. Banu Esed kabilesiyle savaşta iki kardeşinin ölümü onu etkiledi, onlar için mersiyeler yazmaya başladı ve bir şair olarak ortaya çıktı. Şiirin tüm biçimlerini biliyordu ve her biçimde şiir yazdı. Tüm Arap alimleri ve âlimler, onun döneminde ve sonrasında kadınlar arasında onun kalibresinde bir şair olmadığı konusunda hemfikirdi. Divanı 1888 yılında Beyrut’ta basıldı. 1889 yılında Fransızcaya çevrildi.

Hazreti Ömer’in hilafet dönemi, 16 H. yılındaki Kadisiye savaşı. İranlılar ağır kuvvetlerle Müslümanlara saldırıyor. Hazreti Hunsa oğullarıyla birlikte savaş meydanında. Geceleyin oğullarını topluyor ve onlara şunları söylüyor:
– Ey yavrularım, siz İslam’ı kendi kalbinizle kabul ettiniz ve kendi isteğinizle göç ettiniz. Allah’a yemin ederim ki, O’ndan başka ibadet edilecek ilah yoktur.

Tıpkı annenizin rahminden çıktığınız gibi, siz de babanızın doğru ve dürüst evlatlarısınız. Babanıza ihanet etmedim ve ailenize hiçbir rezillik yaymadım. Soyunuzda veya soyunuzda hiçbir kusur, eksiklik veya kötülük yoktur. Müslüman olarak, Allah’ın emriyle Allah yolunda kâfirlere karşı savaşacağınızı biliyorsunuz. Ayrıca bu çalışmanın büyük bir mükafatı olduğunu da biliyorsunuz. Ayrıca bu dünya hayatının hiçbir şey olmadığını ve ebedî hayatla karşılaştırıldığında hiçbir değerinin olmadığını da biliyorsunuz. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Ey iman edenler! Sabredin, kararlı olun, hazırlıklı olun, uyanık olun ve Allah’tan korkun ki, kurtuluşa eresiniz.” (Al-i İmran Suresi 200)

Görüyorsun ki savaş alevlenmiş, savaş ateşi meydanın her köşesini sarmış, savaşa dal, meydanlara gir, kılıcını çek, Cenab-ı Hakk’tan fetih ve zafer dile, inşaallah ahirette senin payın fazilet ve başarı olacaktır.

Sabahleyin bu gençler savaş meydanlarına koşup şehit oldular ve tarih sayfalarına cesaretlerini, yararlılıklarını ve kahramanlıklarını yazdırdılar.

Hz.Hünsa (ra) çocuklarının şehadet haberini aldığında Allah’a hamd ederek şöyle dedi:
– Ey Rabbim! Onlara şehadet şerefini bahşettiğin için sana şükürler olsun. Umarım çocuklarım senin rahmetine kavuşmuşlardır.

Hz. Ömer (ra) ona çocuklarının her biri için yılda iki yüz dirhem maaş vermiş ve onun adı şehit çocuklarıyla birlikte anılmıştır.

Ölüm

Kadisiye savaşından yedi yıl sonra vefat etti.

Kaynak: Sahabeler, Mevlana Niyaz, Tercüman Prof. Ali Genceli, Toker Yayınları, 1971

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*