Peygamber Efendimizden (s.a.v.) Kalp ile ilgili hadisler.
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Sadaka vermekle mal eksilmez. Allah Teala affeden kulunun kıymetini artırır. Allah rızası için tevazu göstereni Allah yüceltir.”
Ebû Mûsâ el-Eş’arî (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın bir kulunun çocuğu öldüğü zaman Allah Teala meleklerine şöyle buyurur:
– “Kulumun çocuğunu mu aldın?” diye soruyor. Onlar da:
– Evet, diye cevap verirler. Allah Teala buyuruyor ki:
– “Kulumun kalbinin meyvesini kopardın mı?” diye sorar. Melekler derler ki:
– Evet, diye cevap verdiler. Allah Teala yine buyurdu:
– “Peki kulum ne dedi?” diye sorar. Melekler derler ki:
– Sana hamd etti ve dedi ki: “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun: Biz Allah’a aitiz ve Allah’a döneceğiz.” Onlar da cevap verecekler.
Sonra Allah Teala şöyle buyurur:
– “Kulum için gökte bir köşk yapın ve adını ‘hamd köşkü’ koyun.”
Tirmizî, Cenâiz 36
Ebû Musa (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
Bir kulun çocuğu öldüğü zaman Allah Teala meleklerine şu mesajları gönderir;
– Kulumun çocuğunun ruhunu mu aldın? der. Melekler de derler ki;
– Evet, diyorlar. Allah Teala:
– Kulumun kalbinin (karaciğerinin) meyvesini kopardın mı? der. Melekler derler ki:
– Evet, diyorlar. Allah Teala:
– Peki, kulum ne dedi? Melekler derler ki:
– Sana hamd etti ve “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun” diye dua etti. Bunun üzerine Allah Teala şöyle buyurdu:
– O halde kulum için cennette bir ev inşa et ve ona “hamd evi” adını ver! diye emrediyor.
Tirmizî, Cenâiz 36
Ebû Mûsâ el-Eş’arî (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Emrolunduğu şeyi tam, eksiksiz ve güzel kalple yapan ve kendisine verileni ilgili kişiye veren güvenilir Müslüman veznedar, sadaka veren iki kişiden biridir.”
Buhari, Vekalat 16; Müslim, Zekat 79. Ayrıca bkz. Buhari, Zekat 25, İcara 1; Nesai, Zekat 57, 67
Bir rivayette: “Emredileni veren.” buyurulmuştur.
Ebû Muhammed Hasan İbnu Ali İbnu Ebî Tâlib (radıyallahu anh) şöyle dedi:
Allah Resulü’nden (s.a.v.) işittim:
Onun söylediğini hatırladım, “Şüpheliyi bir kenara bırak ve şüphe vermeyeni ara. Çünkü kalp sözde ve eylemde huzur hisseder ve yalanlardan şüphe eder.”
Tirmizî, Kıyamet 60
İbn Mes’ud (radıyallahu anh)’ın rivayetine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Arkadaşlarımdan hiçbiri bana, bir başkası hakkında hoşuma gitmeyen bir şey söylemesin. Çünkü ben huzur içinde sizin karşınıza çıkmak istiyorum.”
Ebu Davud, Edeb 28; Tirmizi, Menakib 63
İbn Mes’ud (radıyallahu anh)’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dua ederdi:
“Allahumme inni es’eluke’l-hudâ ve’t-tukâ ve’l-afâfe ve’l-gınâ: Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği isterim.”
Müslim, Zikir 72.
İbn Mes’ud (radıyallahu anh)’dan rivayet edildiğine göre Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dua ederdi:
“Allah’ım! Senden hidayet, takva, iffet ve gönül zenginliği isterim.”
Müslim, Zikir 72. Ayrıca bkz. Tirmizî, Daavat 72; İbn Mace, Dua 2.
Ebû Hüreyre (radıyallahu anh)’den rivayete göre Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Gerçek zenginlik, mal çokluğu değil, gönül rahatlığıdır.”
Buhari, Rikak 15; Müslim, Zekat 130. Ayrıca bkz. Tirmizî, Zühd 40; İbn Mâce, Zühd 9
Bir yanıt bırakın