Saffana Bint Hatim (ra)
Rubeyyi bint Muavviz (Allah ondan razı olsun) ilim ve siyaset toplantılarına katılan hanım sahabelerdendi… Medine’de ilmiyle, edebiyle İslam’ın yayılmasına hizmet etmiş bir hanımdı… Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) gelip konakladığı şanslı bir hanımdı!..
Medinelidir ve Hazrec kabilesinin Banu Neccar koluna mensuptur. Babası Muavviz bin Haris, annesi ise Ümmü Yezid’dir.
Rubeyyi babasıyla birlikte Müslüman oldu. Amcası Muaz İbn Haris, Birinci Akabe toplantısında İslam’la şereflendirilip Medine’ye geldiğinde, kardeşi Muavviz İbn Haris’e söylenenlerden etkilenerek Müslüman olmaya karar verdi. Kızı Rubeyyi de babasıyla birlikte Kelime-i Şehadet getirerek ilk Müslümanlardan biri oldu.
Saffane binti Hatim (r.a.) cömertliğiyle meşhur bir ailenin mensubuydu… Akıllı, zeki bir kadındı…
Babasının cömertliği dillere destan olmuş Hatim-i Tai’nin kızı…
Güzel konuşan, kendini ifade etmekten çekinmeyen, cesaretli bir hanımefendi…
Esir alındıktan sonra İslam’a giren ve kardeşi Adiy bin Hatim’in Müslüman olmasına yardımcı olan şanslı kadın sahabe!..
Yemen bölgesinde yaşayan Tayy kabilesine mensuptur. Babası cömertliğiyle ünlü Hatim-i Tayi’dir. Zeki bir kadın olan Saffana bint Hatim, İslam’la şu şekilde tanışmıştır:
Hicretin dokuzuncu yılında efendimiz, Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem), Hazreti Ali (ra) komutasındaki bir birliği Tayy kabilesine gönderdi. Onlardan Tayy kabilesinin meşhur putu Fuls’u yıkıp yok etmelerini istedi.
Hz. Ali’nin (ra) Tay kabilesinin topraklarına akın yapacağını duyan Adiy bin Hatim, ailesiyle birlikte Şam’a kaçarken, kız kardeşi Saffane ise kabilesiyle birlikte kaldı.
Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’in atlıları bu kabilenin topraklarına girince, Hz. Ali (ra) komutasındaki süvariler Tayy kabilesine gece baskını düzenledi. Hz. Ali (ra) halka, “La ilahe illallah deyin, canınızı ve mallarınızı kurtarın” diye bağırmasını emretti. Müslüman olanlara dokunulmadı. Kabileden diğer fertler esir alındı. Süvari birliği çok sayıda esir alarak geri döndü ve ganimet ve mal elde etti.
Medine’ye getirilen esirler, Mescid-i Nebevi’nin yanındaki esirlerin toplandığı yere konuldu. Bunların arasında Tayy kabilesinin reisi Adi bin Hatim’in kız kardeşi Saffanah bint Hatim de vardı.
Saffana akıllı, zeki ve kendine güvenen bir kadındı. Kalbinde İslam’a karşı bir sıcaklık vardı. Çünkü yolculuğu sırasında kötü muamele görmemişti. Allah Resulü’nün (s.a.v.) atlılarından sert veya kaba bir davranış görmemişti. Onların insanlara şefkat ve merhametle davrandıklarına tanık olmuştu. Müslümanların bu davranışı onda büyük bir etki bırakmıştı. İslam’ın şefkati ve merhameti, kalbinde iman ışığının parlamasına neden olmuştu.
Allah Resulü (s.a.v.) ile görüşmek istiyordu. Peygamberimizin (s.a.v.) huzuruna getirildi.
Başka bir rivayete göre ise, Resûlullah (s.a.s.) esirlerin bulunduğu tarafa gelince, Saffane hemen ayağa kalkmış ve Müslüman olduğunu söyleyerek kendisini tanıtmıştır. Şöyle ki:
“Ey Allah’ın Resulü! Ben Hatem-i Tai’nin kızıyım. Babam kendisine sığınanları korur, muhtaçlara yardım eder, açları doyurur ve kendisinden bir şey isteyeni asla geri çevirmezdi.” dedi. Sözlerine şöyle devam etti:
“Şimdi babam öldü. Rehberim kayboldu. Bana merhamet et. Senden beni esaretten kurtarmanı rica ediyorum.” dedi.
İki Cihan Güneşi olan Rabbimiz ona şöyle dedi:
“ – Rehberiniz kimdir?” diye sordu.
Şuradan gelen:
“– Adiyy bin Hatim” dedi.
Allah Resulü (s.a.v.) efendimiz şöyle buyurmuştur:
“- Allah ve Resulünden kaçan Adiyy bin Hatim midir?” dedi ve uzaklaştı.
Ertesi gün, Allah Resulü (sav) mescidden çıktığında esirlerin toplandığı yerden geçiyordu. Saffanah bint Hatim tekrar ayağa kalktı ve şöyle dedi:
“- Ey Allah’ın Resulü, babam öldü. Resul kayboldu. Bana yardım et. Beni esaretten kurtar. Beni memleketime gönder.” dedi.
Kâinatın Efendisi (sav), Saffane’nin (r.anha) samimi dileğine şu karşılığı verdi:
” – Tamam. Ama gitmek için acele etme. Senin halkından güvenilir biri gidecekse bana haber ver.” diye emretti.
Saffane binti Hâtim (r.anha), İslam’la şereflenmenin ve Resûlullah’tan (s.a.s.) izin almanın sevinciyle dönüş gününü beklemeye başladı.
Sonunda memleketinden bir kervanın geldiğini duydu. Onlarla güvenli bir şekilde seyahat edebileceğini düşünerek hemen Kâinatın Efendisi’nin (s.a.v.) huzuruna çıktı ve şöyle dedi:
“- Ey Allah’ın Resulü! Güvendiğim bir kervan beni almaya geldi.” dedi.
İki Dünyanın Güneşi efendimiz, Saffana bint Hatim (r.anha) için bir deve hazırlattı. Ona yiyecek, içecek ve giyecek verdi. Çeşitli hediyelerle onu yolcu etti.
Saffane (r.anha) samimi bir Müslüman olarak memleketine dönmek ve ailesinin ve kabilesinin İslam’ı kabul etmesini istiyordu.
Bu sebeple Şam’a kaçan kardeşine ulaşmak için bir kervanla Suriye’ye gitti. Orada Adiyy bin Hatim’i buldu.
Kardeşine başına gelen olayları teker teker anlattı. Hikâyeleri dikkatle dinleyen Adiyy bin Hatim meraklandı. Saffana (ranha) sözlerine devam ederek Allah Resulü’nün (s.a.v.) şefkatine, merhametine, bağışlayıcılığına, hoşgörüsüne ve cömertliğine hayran kaldığını söyledi. Kendisine karşı nazik davranışlarından ve onu hediyelerle uğurlamasından bahsetti.
Saffana (ra) akıllı ve bilge bir kadın olduğundan, kardeşi Adiy bin Hatim ona güveniyordu. Sözlerine ve değerlendirmelerine önem veriyordu. Allah Resulü’nü (sav) görmüş biri olarak, kardeşine özel bir soru sordu ve şöyle dedi:
“- Bu adamın işi hakkında ne düşünüyorsun?” dedi.
Saffana (r.anha) bu soruyla kardeşinin kalbinin İslam’a ısındığını anladı. Eski inatçılığının kaybolduğunu, kin ve öfkesinin söndüğünü düşündü. Adiyy bin Hatim’in şerefine, ona iltifat ederek ve tatlı bir dille, yumuşak bir üslupla zihnine hitap ederek konuştu:
“Vallahi kardeşim, senin ona hemen katılmanın uygun olduğunu düşünüyorum. Senin ona hemen katılmanın uygun olduğunu düşünüyorum.
Eğer o gerçekten bir peygamber ise, ondan önce giden için bir fazilet vardır. Onu takip ederek diğerlerinden önde olmanız bir fazilet ve üstünlüktür.
“Eğer o bir hükümdarsa, onun sayesinde Yemen’deki saltanatınızı kaybetmeyeceksiniz, seçilmiş insanlar arasında kalacaksınız. Aşağılanmayacaksınız ve aşağılanmayacaksınız! Şimdi karar sizin!” dedi.
Adiy bin Hatim’in kalbine büyük bir etki yapan bu sözler, zihnine yerleşti. Onu düşünmeye yöneltti. İslam’a yönelmesini sağladı. Bunlar, iman ışığının kalbine girmesine ve kalbinde güzel ufukların açılmasına vesile oldu. Kız kardeşi Saffana’ya cevaben şöyle dedi:
“- Vallahi, söylediğin doğru bir görüştür. Ben bu adamın yanına gideceğim. Eğer yalancıysa bana zarar vermez. Eğer doğru söylüyorsa, söylediklerini dinlerim ve ona uyarım!” dedi.
Adiy bin Hatim vakit kaybetmeden yola çıktı. Medine’ye geldi. Efendimiz Resulullah’ın (s.a.v.) huzuruna çıktı ve Kelime-i Şehadet getirerek İslam’la şereflendi.
Saffanah bint Hatim (Allah ondan razı olsun) akıllı ve nüktedan davranışları, konuşmasının güzelliği ve ifadelerinin etkililiği ile tanınıyordu. Esaret sırasında gösterdiği cesaretle sadece İslam’ın ışığına ulaşmakla kalmadı, aynı zamanda kardeşi Adiyy bin Hatim’in de bu ışık çemberine girmesine yardımcı oldu.
Allah ondan razı olsun.
Allah hepimize Saffana (r.anhâ) gibi düşünceli ve akıllıca hareket etme yeteneği versin. Bizi her zaman kötülüğe kilit, iyiliğe anahtar yapsın. Amin.
Mustafa Eris
Altınoluk Dergisi
Bir yanıt bırakın