Tahdis Ücreti Ne Demektir – Secdem / Bir Dünya İçerik

Yeni Haber Merkezi

Tahsis Ücreti : Hadis rivayet etmek için ücret alma konusunu ifade eder. Hadis alimleri arasında ihtilaf konusu olmuştur. İslam alimlerinin büyük çoğunluğu bilginin tamamen gönüllü olması gerektiği görüşündedir. Bu nedenle, özellikle Kur’an öğretmek veya okumak için ücret almaya karşı çıkanlar vardır.

Aynı şekilde, hadis rivayeti karşılığında ücret almayı caiz görmeyenler de vardı; bunu tasvip etmiyorlardı. Diğer taraftan, birtakım gerekçeler ileri sürerek ücret almayı caiz görenler de vardı. El-Hatib el-Bağdâdî’ye göre, bazı âlimler bir şeyhin hadis rivayeti karşılığında hediye, hatta ücret almasını bile caiz görmemişlerdir. Hatta, İshak b. Rahuyah’a, ücret karşılığında hadis rivayet eden bir şeyhin durumu sorulduğunda, hadislerinin yazılmayacağını söylemiştir. 1138

Süleyman bin Harb, hadis âlimlerinin hadisleri parayla satın aldıklarından şikâyetçi olmuştur. Ahmed bin Hanbel de hadisleri parayla satanların hadislerinin yazılmadığını söylemiştir. Ebû Hatim er-Râzî de aynı görüştedir. El-Hatib’in de kaydettiğine göre, hadis âlimleri, sadece râviyi kötü düşüncelere sevk etmemek için rivayet ücreti almayı yasaklamışlardır; çünkü rivayet ücreti alanlar, rivayeti cazip kılmak için büyük çaba sarf ederler, hatta duymadıkları hadisleri duyduklarını iddia ederler. Bunun sebebi, kendilerine verilen şeydir. Nitekim Şu’be, “Fakirlerden hadis yazmayın, çünkü onlar para için yalan söylerler.” demiştir. 1139

Özetle, hadis rivayetinde ücret almayı caiz görmeyenlerin gerekçeleri, para hırsına kapılıp garip şeylerin peşinde koşmaları, hadislerine olan ilgiyi artırmak için, hiç duymadıkları kadar çok hadis rivayet ederek, sanki duymuşlar gibi yalan ve hileye başvurmalarıdır. Zaten hadiste yalan söylemek, ciddi bir tenkit sebebidir. Râvisinin hadislerinin terk edilmesine sebep olur. Öte yandan, yukarıda da değindiğimiz gibi, hadis rivayetinde ücret almayı caiz görenler de vardır.

Bunlardan biri de Buhari şeyhi Ebu Nuaym el-Fadl ibn Dükyn ve Ali ibn Abdülaziz el-Mekki’dir. Ebu İshak eş-Şirazi de bu konuda olumlu bir fetva vermiştir. Bu görüşü savunanlar temel olarak hadis rivayet etmenin Kur’an öğretmeye benzediğini, Kur’an öğretmek için ücret almak caizse, o zaman rivayet etmek için ücret almanın da caiz olduğunu ileri sürmüşlerdir. Ancak, Ebu İshak eş-Şirazi’nin başına gelenler gibi, zorlayıcı bir sebep olması halinde rivayet edenin ücret alması caizdir. Bu meşhur hadis alimi, hadis rivayet etmek için gece gündüz kapısına akın edenler ona fırsat vermediği için ailesini geçindirmek için çalışmaya vakit bulamamıştı.

Öte yandan, yaptığı işten ücret almak, pek çok Müslüman toplumun gözünde fazilete aykırı görülmüştür. 1140 Zira ilim, ancak Allah rızası için öğrenilir ve öğretilir. İslam âlimlerinin çoğu, bu prensibi dikkate alarak, ilim konusunda genellikle ihtiyarî bir şekilde hareket etmişlerdir. Ancak, zaruri bir sebep olduğunda ilimden geçimini sağlayanlar da olmuştur. Kısacası, Kur’an ve hadis hizmetini yalnızca Allah rızası için yapanlar olduğu gibi, mecburiyet altında bu işten ücret alarak geçimini sağlayanlar da olmuştur. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki, kişisel çıkar uğruna hadis sayısını çoğaltmak, garip rivayetlere başvurmak, duyulmamış hadisleri rivayet etmek gibi hileli yollara başvurmak kesinlikle caiz değildir.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*